“Madencilik ve Çevre: Her 100 Ağaçtan Sadece 1’i Kesiliyor”

 “Madencilik ve Çevre: Her 100 Ağaçtan Sadece 1’i Kesiliyor”
Okunuyor “Madencilik ve Çevre: Her 100 Ağaçtan Sadece 1’i Kesiliyor”

Madencilik ve Ağaç Kesimi Tartışmaları: Her 100 Ağaçtan Sadece 1’i Kesiliyor

Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, madencilik faaliyetlerinin çevresel etkilerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yılmaz, her 100 ağaçtan sadece birinin madencilik amacıyla kesildiğini belirterek, bu konuda kamuoyunda var olan yanlış anlamaların ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Kaz Dağları’ndaki Ağaç Kesimi Verileri

Kaz Dağları’nda maden çalışmalarının yol açtığı ağaç kesimiyle ilgili olarak çeşitli kaynaklardan farklı rakamlar geliyor. Yılmaz, çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporuna göre 45.650, Orman Genel Müdürlüğü’ne göre 13.400 ve TEMA’nın verilerine göre ise tam 195.000 ağacın kesildiğini dile getirdi. Bu durum, madencilik sektörüne yönelik kamuoyundaki endişeleri artırıyor.

Devletin Desteği ve Ruhsat Güvencesi

Yılmaz, Türkiye’nin yer altı kaynaklarının etkin bir şekilde değerlendirilmesi için devletin ruhsat sahibi şirketlere güvence sağlaması gerektiğini vurguladı. “Bizim en büyük sorunumuz, devletin yer altı kaynaklarının değerlendirilmesi konusunda çekinik kalması,” diyen Yılmaz, bu sorunun yalnızca altın madeni için değil, mermer, krom ve kömür için de geçerli olduğunu kaydetti.

Yatırımcıların Çevresel Endişeleri

Madencilik sektöründeki çevresel etkilerle ilgili yatırımcıların yaşadığı zorluklara da değinen Yılmaz, “Madencilikte sağladığımız değeri ön plana çıkarmaya çalışırken, yatırımcılar çevre kaygıları nedeniyle vatan haini gibi algılanabiliyor” dedi. Bu noktada, devletin verdiği izinlerin arkasında durmasının kritik öneme sahip olduğunu belirtti.

Sonuç Olarak

Madencilik faaliyetlerinin çevresel etkileri Türkiye’de tartışılmaya devam ediyor. Yılmaz’ın açıklamaları, sektördeki büyümeyi sağlarken çevresel kaygıları da dikkate almanın önemini vurguluyor. Bu bağlamda, madencilik faaliyetlerinin sürdürülebilir bir biçimde gerçekleştirilmesi için kamuoyunun daha fazla bilinçlendirilmesi gerektiği aşikar.

Kaynak: Yeniçağ

Yapılan Yorumlar
Bir Yorum Yapın